- ruh güçü
- реинкарна́ция
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
ruh — is., Ar. rūḥ 1) Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin 2) En önemli nokta, öz Lakin oyunun ruhunu anlamak mümkün değil. M. Ş. Esendal 3) Esans Bazısı ruh koklatır, bazısı alnına sirke sürer,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
literature — /lit euhr euh cheuhr, choor , li treuh /, n. 1. writings in which expression and form, in connection with ideas of permanent and universal interest, are characteristic or essential features, as poetry, novels, history, biography, and essays. 2.… … Universalium
akıl — is., klı, Ar. ˁaḳl 1) Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us 2) ruh b. Bellek Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. C. S. Tarancı 3) Öğüt, salık verilen yol Bu aklı size kim verdi. 4) Düşünce, kanı Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! A. K … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlık — sf., ğı 1) Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? T. Buğra 2) is., ruh b. Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme melekesi, anlama gücü, usa vurma,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bellek — is., ği, ruh b. 1) Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin Böylelerini dinlediğimizde, belleğimizde sözleri, hiç mi hiç, kalmaz. S. Birsel 2) bl. Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayal — is., li, Ar. ḫayāl 1) Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, imge, hülya Mustafa Kemal hayallerin değil, hakikatlerin adamı idi. F. R. Atay 2) Belli belirsiz görülen şey, gölge 3) fiz. Görüntü İnsanın aynadaki hayali … Çağatay Osmanlı Sözlük
irade — is., Ar. irāde 1) Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı. S. F. Abasıyanık 2) fel., ruh b. İstenç 3) esk. Buyruk Görülünce vurulması için irade bile var. S. M. Alus 4) esk.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
istenç — is., ci 1) İrade Böyle bir değerlendirme, yerel seçimlerin halk istencini daha iyi gösterdiği sonucunu ortaya çıkarır. M. C. Anday 2) fel., ruh b. Davranışlarla ilgili tepilerden bir bölümünü tutup ötekileri eyleme dönüştürme gücü, irade Birleşik … Çağatay Osmanlı Sözlük
müfekkire — is., ruh b., esk., Ar. mufekkire Düşünme yetisi veya gücü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yönseme — is., ruh b. Belli bir amaca veya sonuca yönelen, faaliyete dönüşmeyen etki gücü, temayül Günün belirli saatlerindeyse ezan sesi gizemci yönsemelere çağırıp durur. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşmək — f. 1. Öz ağırlığının təsiri ilə yerə enmək, yuxarıdan aşağıya enmək, tökülmək. Göydən üç alma düşdü. . . (nağılların sonu). Paraşütlə düşmə. Qayadan dərəyə iri daşlar düşürdü. – Bu zaman bir bomba düşür uzağa; Dalğa vurub onu sərir torpağa. M. R … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti